Bankacı
Bankaya yeni bir memur girer. Bir masa verilir, oturur. Ama masada kağıt, kalem, bilgisayar hiçbir şey yok.
Genç çok sinirlenir, kendisine verilen numaralardan depo müdürlüğü olarak bildiğini çevirir. Karşısına çıkan ilk kişiye bağırıp çağırmaya, küfretmeye başlar:
- Ne dalgacı heriflersiniz, bankamı kreş mi kardeşim burası, hemen istediklerimi getirin, gelirsem dağıtırım orayı ona göre.
Telefondaki ses sakin bir tonla cevap verir:
- Siz kiminle konustuğunuzu bilyor musunuz acaba?
- Hayır, kiminle konuşuyormuşum bakalım?
- Ben bu bankanın müdürüyüm!
Çocuk yutkunur:
- Peki siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?
- Hayır.
- Ohhh, çok sükür.. ve telefonu kapatır.
Bankaya yeni bir memur girer. Bir masa verilir, oturur. Ama masada kağıt, kalem, bilgisayar hiçbir şey yok.
Genç çok sinirlenir, kendisine verilen numaralardan depo müdürlüğü olarak bildiğini çevirir. Karşısına çıkan ilk kişiye bağırıp çağırmaya, küfretmeye başlar:
- Ne dalgacı heriflersiniz, bankamı kreş mi kardeşim burası, hemen istediklerimi getirin, gelirsem dağıtırım orayı ona göre.
Telefondaki ses sakin bir tonla cevap verir:
- Siz kiminle konustuğunuzu bilyor musunuz acaba?
- Hayır, kiminle konuşuyormuşum bakalım?
- Ben bu bankanın müdürüyüm!
Çocuk yutkunur:
- Peki siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?
- Hayır.
- Ohhh, çok sükür.. ve telefonu kapatır.